Kariye’nin Gözyaşları

kariye, kariye müzesi, kariye cami, chora, chora museum, müzecilik, sanat tarihi, kültürel miras, turizm, istanbul, tarih,

“Yalnızca olan şeyleri bilir insanlar

Geleceği tüm ışıkların sahipleri bilir,

O yalnız ve mutlak olan Tanrılar.

Bilgeler de sezerler olacakları.

Tehlike işareti verirler bazen derin bir düşünce anında kulak zarları.

Yaklaşan olayların gizli uğultusu ulaşır onlara.

Saygıyla dikkat kesilirler o zaman.

Oysa dışarda halklar hiçbir şey duymaz sokakta.” -Konstantinos KAVAFIS. [1]                           

***

Yıl 2020, aylardan Ekim ve mevsim sonbahar. Sanırım, Türkiye’deki bazı değerli kültür varlıkları için sonbahar geldi hatta geçiyor bile!.. Nicedir ‘Ah Ayasofya ah!’, diye hayıflanıp duruyordum. Şimdi de Kariye için üzülüyorum.

Puslu Bir Pazar Günününde, Kariye’deyiz.

Hava yağdı yağacak… Adımlarımızı hızlandırıyoruz. Kariye Müzesi’nin bulunduğu sokağa dönmeden hemen solda eski bir apartman dikkatimi çekiyor. Adı da pek özel: “Müze Apartmanı”. Bakıyorum. Birinci kattaki dairenin perdesi açık.  Pencere kenarında sevecen yaşlı bir teyze oturuyor. Gülümseyerek bize bakıyor. Başımızla birbirimizi selamlıyoruz. Ne güzel bir an...

kariyeArdından, elimi sımsıkı tutan Minik Gezgin ile birlikte müzeye yöneliyoruz. Levhalar iç içe geçmiş olsa da; sokağın başında yer alan “Unesco Dünya Mirası” logosunu görüyoruz. ‘Oh’ diyorum içimden, ‘Bu da bir şeydir!’. Minik Gezgin, bugün çok heyecanlı. Çünkü, Kariye Müzesi’ni daha önceki ziyaretimizde göremediğimiz kısımları bugün görebileceğini umut ediyor.

Biz; müzenin tarih kokan kapısından içeri girerken, gökyüzünün iyice karardığını görüyoruz. Gök gürlüyor. O sırada gözlerim duvardaki İsa mozaği ile buluşuyor. Sanki gözleri yaşlı… Sanki havadaki hüzün ortama nüfuz etmiş gibi… Doğrusu, Türkiye sınırları içindeki dünya mirası varlıklarının bir bir yaprak dökümü yaşadığına tanık olmak beni içten içe kahrediyor. O yüzden; mozaiklerdeki gözler mi bana hüzünlü bakıyor yoksa; ben mi onlara öyle bakıyorum orası karışık…

Kiliseden Camiye, Camiden Müzeye ve Yeniden Müzeden Camiye…

İşte bir müzenin daha son günlerindeyiz! Bizzat gittim ve gördüm ki; Kariye Müzesi çoktan “Kariye Cami” olmuş.  Cami minberi, üstün bir hız ile, yerine yerleştirilmiş bile…

kariye, chora, khoraPeki ya Kariye'yi bu kadar önemli kılan nedir? Dilerseniz, birlikte eserin tarihçesine biraz daha yakından bakalım. Burada sözü Türkiye Kültür Portalı’na bırakıyorum:

“Kariye Cami, Doğu Roma İmparatorluğu döneminde büyük bir yapı kompleksi olan Khora Manastırı’nın merkezini oluşturan ve İsa’ya adanmış bir kilise yapısıdır. İstanbul (Konstantinos) surlarının dışında kalması nedeniyle binaya Grekçe “kent dışı”, “kırsal alan” anlamına gelen “Khora” ismi uygun görülmüştür. “Kariye” bu ismin Türkçeleştirilmiş halidir.

Yapının inşa tarihi kesin olarak tahmin edilememekle birlikte 6.yy’da İmparator Justiniaus tarafından (527-565) şehir dışında harabe şeklindeki bir şapelin yerine yeniden inşa ettirildiği bilinmektedir. Kommenoslar Dönemi’nde Blackhernal Sarayı’nın yakınında olduğu için kilise önemli dini merasimlerde “saray şapeli” olarak kullanılmıştır.

İstanbul’un fethi sırasında hiçbir zarar görmeyen yapı, Sultan II. Beyazıd devrinde Sadrazam Hadım Ali Paşa tarafından 1511 yılında camiye çevrilmiş ve yanına bir de medrese eklenmiştir. Kariye Camisi, Bakanlar Kurulu kararı ile 1945 yılında müzeye dönüştürülmüştür. Kilise dışındaki manastır yapıları zamanla yıkılarak kaybolan bina, Doğu Roma sanatında gerek mimarisi, gerek mozaik ve freskleriyle dikkat çekmektedir. Müze 20 Ağustos 2020 tarih ve 2840 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla camiye dönüştürülmüştür”.[2]

kariye, prakklesion, kubbe, unesco dünya mirası, istanbul, kültürel miras, turizmPeki Kariye’yi Bir Dünya Mirası Yapan Özellikleri Nelerdir?                  

Kariye, “hem her köşesinde bir tılsım barındıran mimarisiyle önemlidir, hem de bir mozaik ve fresk sarayıdır. Dış nartekste yer alan mozaikler Hz.İsa’nın yaşamına dair belli başlı öyküleri anlatır. Bu bölümdeki İsa Pantokratoros mozaiğine hangi yönden bakarsanız bakın, İsa’nın bakışlarının sizi izlediğini görebiliyorsunuz.

İç narteksteki mozaikler, doğumu öncesinden ve doğumundan başlayarak Meryem Ana’nın yaşamından kesitler sunuyor. Prakklesion, yani yan kilisede yer alan freskler ise Kitabı Mukaddes’ten sahneler tasvir ediyor. Buradaki mozaikler sadece doğal, canlı, hareket duygusu veren; yüzleri temsil ettikleri Ayaolayların ifadesini taşıyan; renklerin, özellikle kırmızı ve mavinin geçmiş resim örneklerinden daha can alıcı biçimde kullanıldığı eserler olmakla kalmaz, arka planda da öyküler anlatan sanat yapıları olarak karşımıza çıkar. Bu bakımdan Kariye (Chora) Bizans resim sanatındaki değişimin başlangıcı, Rönesans’ın en önemli habercisi sayılmaktadır.”[3]

kariye, edirnekapı, istanbul, kültürel miras, turizm, chora, khoraEy Güzel İstanbul!

İstanbul, yüzyıllardır tanıklık ettiği tarihi ve kültürel kimlik ile uniktir. Istanbul, Doğu Roma ve Osmanlı İmparatorluğu tarihi ve kültürünün gerçek ev sahibidir. Başlı başına bir kültür mozağidir İstanbul!

Dar görüş sahibi yetkililerce atılan yanlış adımlar bırakın bugünü, yarınları da karartır. Etrafı tarihi camiler -üstelik cemaat kapasitesi yeterince büyük olan camiler- ile dolu olan Kariye’nin ansızın müze statüsünden çıkarılması akıl karı bir iş değildir. Sanata, kültüre, tarihe ve gelecek nesillere ihanettir! Kariye, bir dünya mirasıdır. “Dünya mirası, tüm insanlığa açılan, paylaşılan bir kültür mirası demektir. Bu değerler rahatça gezilmek, incelenmek, güzelliklerinden yararlanmak için tüm insanlığa açılır.”[4]

kariye, kariye cami, minber, istanbul, kültürel miras, unecso, dünya mirası, chora, khoraÖğrendim ki; ilgili Bakanlık 2013 yılında yapıyı koruma amaçlı restorasyona almış. Ve restorasyon hala devam ediyor. Ziyaret ettiğinizde göreceksiniz; Kariye’nin en can alıcı fresk ve mozaiklerinin yer aldığı prakklesion bölümü hala ziyarete kapalı durumda. Biz giderken, bir umut, ‘ziyarete açılmıştır’ diye düşündük; ama maalesef göremedik. Camiye dönüşmesi kararı ile açıkça; eserin kendisi de; 7 yıllık restorasyon süreci boyunca verilen emek de; yapılan onca masraf ve pek tabi bu çalışmalara ayrılan zaman da heba edilmiş oluyor.

kariye, chora, khoraElimizde kalan az sayıda kıymetli eserin ‘üstünü örtmek’ suretiyle yıldızının söndürülmesi ve böylelikle bir kimlik değişimine sürüklenmesi, ne yazık ki; iyiden iyiye alacakaranlık kuşağı filmlerinin içinde olduğumuz hissini veriyor bana. Evet; şimdi İstanbul’u konuşuyoruz. Ama dün de; İznik ve Trabzon’daki Ayasofya vardı gündemimizde. Kariye’nin kapısından içeri girerken hissettiklerim; ilk bakışta belki sadece kültürel hassasiyete sahip küçük bir grup insanı etkiliyor gibi görünebilir. Ancak unutulmamalıdır ki; bugünün yarını da var! Gözlerimizin önünde başkalaşan bir kültür mirası var. Yaşananların özü bu! Seyirci kalmayın lütfen! Alın çocuğunuzu, hatta annenizi ve babanızı, girin partnerinizin koluna ve son bir kez daha ziyaret edin Kariye’yi.

Sana Veda Etmeyeceğim Kariye!

Müzeden ayrılırken son bir kez daha bakmak için başımı geriye çevirdim. Gördüm ki Kariye’nin gözyaşları usulca yağan yağmura ve yağmur damlaları benim gözyaşlarıma karışmış, sessizce ağlıyoruz. Ah Kariye! Bu bir veda değil! Yeniden görüşmek üzere... Hoşçakal!

 

 

 

Kaynakça:

[1] “Uygarlıkların Batışı”; Amin Maalouf, YKY Yayınları

[2] https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/istanbul/gezilecekyer/kariye-muzesi

[3] “İstanbul’un Gizemleri”; Atlas Dergisi özel koleksiyonu, 2014

[4] https://www.artdogistanbul.com/headline/kariye-camiye-nasil-donusturulecek-ici-mozaik-ve-fresklerle-dolu-etrafi-tarihi-camilerle-cevrili.htm

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Scroll to top
error: Content is protected !!